2009/12/28

Sevgili Günlük

Sevgili günlük

Günlük mü olmuşlardı yoksa hayatlar

Günlük mü olmuşlardı ruhumuza süzülen ruhlar

Günlük mü olmuşlardı sen ömrünü yanaştırırken

Sevgili günlük

Sevgiler eksik biraz bu günlerde

Yeni günler doğuyorsa da sevgisiz

Sevgi varsa da günlük özel paketlerde..

Sevgili günlük

Çok okudum şiirim geldi şu saatlerde

Sevgili günlük

Ne kadar okusak yetmiyor günler de azalıyor ve senelerde

Ama anlamaklık bitmiyor

Anlayamamaklık gitmiyor

Sevgili günlük

İnceden inceye yağmur yağdı

İncelmedi sokaklar

Yağdı yağmur ruhlarına insanların

İncelmediler

İncittiler

Devam ettiler

Durmadılar

Sevgili günlük

Hayatları kurallara bağladılar

Kalıp sözcükleri vardı

Kalıp görüntüleri

Kalıp görüntülerini kalıp mekanlara çekip kalıp sözcükler fısıldadılar kulaklara

Sevgili günlük

Kalıpları kırılasıcalaştıramadıklarımızdan mısınız

Sevgili günlük

Her insan farklıydı

Farklı olmalıydı

İnsandı o

İnsan.dı.

Sevgili günlük

Böyle işte…

28.12.2009 23:57:44

"Çok hızlı ilerliyorsunuz"

"çok hızlı gidiyorsunuz, ruhunuz geride kalıyor" diyor bir kızılderili reisi, Loreena güzel Kanadalı, hadi bana en güzel Kelt ezgilerini sun, hadi hiç susmasın sesin.. gizemlerinin düğüm olmuş saçlarını çözelim tek tek, sen söyle, susma sakın ben dinlerim.. sen söyle.. susma sakın. susarsan düşerim, seni dinlerken öyle bir büyülenmişim ki bu karanlık Kelt ormanında.. yürümüşüz bir uçurumun kenarına.. görmemişim. sen göremezdin ki zaten. gözlerin yok. sözlerin varlığınca gözlerini çalmışlar, yerine binler tane sözlerini koymuşlar. Loreena on dakikalık mı saltanatı var huzurun bu kemanlar eşliğinde yoksa? ama susma, nolur susma, düşerim, düşlerim !! düşerim.. düşeri.... düşer... düşe.. düş. !

ben de yeniden oynat a basarım nolcak canım Dil çıkaran sonsuza dek söyle güzel Kanadalı Gülümseme

mor kır üzerindeki ay ışığından şeritte yürüyebilirim bu tuşa bastıkça, bu tuşa bastıkça düşlerim ve sen en güzel hikâyeyi yazarsınız kitabımda, mümkünü olsa silinmesen kulaklarımdan, mümkün mü? Keşke ve muhtemelen ve hatta kesinlikle sesin bir umutsuzluktan umuda doğru eleğimsağmasında bana en mor ışık oyunlarıyla gelecektir. tekrar yürüt. hayâl ne kadar morsa, sen o kadar morsun benim için. dünya o kadar mor. sen bordonun en koyusu can alıcılıkta tupturuncu bir kadifesin, kadife kesenin ağzı açıldıkça mor mürekkebleri saçılan bir hayâl hokkası görürüm düşümde. öyle de serin ki bu hayâlden Kelt ormanı, öyle de hayâl ettiğim gibi şimdi. Ağaçlar dizlerine kadar eğilirler sesinin rüzgârlığında saygılarından.

seviyoruz değil mi Loreena, tüm çocukları seviyoruz biz ırk dil ve de din ayrımı yapmadan. her çocuk fıtrat üzre doğar değil mi Loreena? müzik de evrenseldir, anlatmak istediklerimiz de evrenseldir. evrensel bir evren olacak değil mi hayâlini kurup gerçeğini yaşayacağımız. olsun ben beklerim. sen yeter ki susma, ben senle sen şarkı söylerken bu uçurum diplerinin en derinlerine adım atarcasına gözlerimi kapatmadan gelirim. yeter ki susma, sen susarsan ben düşerim, düşlerim !! düşerim.. düşeri.... düşer... düşe.. düş. !

rüzgâr sesini kıskanacağından hoşa gitmek için melodiler üfleyecek kulağıma, ben ona aldıracağım mı sanıyorsun.. ay ışığı ve göl beraberce mor ışık oyunları düşleyecekler bana, rüzgâr beni düşlerimin içinde kandırabilir mi sanıyorsun?.. ama nolur, nolur sen yeter ki susma.. susarsan biliyorsun, düşerim...

eşkiya adamlar dünyaya hükümdar olmayacak değil mi Loreena, highwaymenlerin ismi ters tepmiş düşüklük ve düşkünlüklerinde biz düşlerimize sahip çıkacağız.. düşlerimizsiz düşeriz çünkü biliyorsun ve de sen susarsan eğer.. ben.. düşerim, düşlerim !! düşerim.. düşeri.... düşer... düşe.. düş. !

tekrar yürüt !

susma sen.. yoksa..

.

nûrusiyah.


14 Aralık 2009, 05:56:06

burası bi "çocuk"

?: orası neresi
n: burası bi "çocuk"
..
n: ve bi çocuğun uyanışı böyle başladı

uyandırmaz mısın beni tekbaşa yattığım kabuslarımdan
uyandırmaz mısın beni sakinliğimi koruyamadığım dava yaptıklarımdan
uyandırmaz mısın beni "onları yeni baştan yaşanacak bir zamana getirdiğim" haksızlıklarımı bağırmalarımdan

sen bilmezsin dünyanın en kırılgan varlığı olabilir bir çocuk
sen bilmezsin inceden inceye yağmurlar yağarken şehre
sen bilmezsin o en ayrıntılı heykeli yontma çabasındadır

ondan kabusa yatar
ondan sakinliğini koruyamaz
ondan bağırır

ondan pişmanlıkları vardır

sen bilmezsin..

?: orası neresi
n: burası bi "çocuk"

uyandırmazsan gelme
uyandırmaz mısın?

kulaklarımda çalınan bir zarif prens ezgisidir "yaşamak"
kulaklarımda çalınır mısın?


Rahman'ın rahmeti üstüne,
üstüne nûr yağsın zarifoğlu,
nûr kulaklarında ezginle "yaşasın",
yağsın şehre inceden inceye yağmur,
zarifoğlu.


28 Aralık 2009, 20:05:34

2009/11/27

içsel dökülümler -bu -sel ve -ler olmayaydı ne yazacağıdım..-

evvelen; hayırlı kurbanlar, bayram gibi ve kurban olunası..

ahiren;
yakınımdakilerin uzağımda olduğunu her an hissedebiliyorum artık, insan.. çok uzak.çok
sen.
o.
içerdekiler.
dışardakiler.
dışra ve taşra'dakiler..
+ra yönelme eki bağlamında 4 ana ve 4 ara yöne bakan tüm yönlerde
insan olduğunca anlaşılmaz ve anlayamazlığımızla yaşayagidiyoruz
tüm şahıs zamirlerim uzak bana artık
"uzak ihtimal" birinin seni anlayabilirliği ve benzerinde senin onu anlayabilirliğin
anlaşamazlığınız mübarek olsun her an değişen hissiyât ve fikriyâtlar ekseninde..
ben seni böyle mi tanıdım..
ah ! ben seni mi tanıdım "sen"i mi tanıdım..
kim kimi ki acaba?
-babacım, hadi kızım benim.
geliyorum.
burada biter bir düşünememe süreci daha..
-bu olmadı..
dedi içreden bir ses
olmadı harbiden be
olmadı..
değişedurduk anlayamaz olduk..
kitaplarımla bırakın beni desem..
mi?
sonra dışrada yağmurun sözlüksel anlamını bilip de kokusunu dahî algılayamayanlarca olmak var?
kelebek ne okumuş olup da renklerini ayırt edemeyenelrce olmak var?
yazarın kaderi dedi hoca;
yaşamı feda etmek
"ölü"lere verilen kelimelere hamd olsun
kelimeler ölmeye mahkûm şimdi..

adios !

ps: farkındaysan değişim'de takılmışlığım var.. hepimiz adına..