Seyahat-name-i İslambol (: Gezgin 1 Dervişin Kaleminden Dökülenler...

es-Selam
Dünyanın en güzel şehrinde filizlenen bir sarmaşık sardı gene beynimin hudutlarını
Aşk, ışk da demek kökenen, ışk ise sarmaşık..
Sarmaşık öyle bilmeden sever ki sevdiğini sarılışları ile ölümüdür de aynı zamanda hudutlarını ve şiddetini bilemediğinden..
İşte sarmaşık-veş sorularım içerisinde dünyanın en güzel şehrine, aşkıma ilerliyorum çilehanemden çıkıp. 1001 günlük çilemde Hu'lar dokuyorum kilimime hoş renklerden; ama teller kaçırıyorum hep. Kaçan tellerin adı tahammülsÜzlük, sinirlilik, tevekkülsüzlük, gam. Ateş tabiatları ile toprak yumuşaklığındaki kilimimin motiflerini yakıp şeklini bozmaya çalışıyorlar ara ara...
Pirim seyyah veriyor

--Git diyor biraz açılırsın bol bol da İnşirah oku günde 3 öğün; kuşluk, evvabin, teheccüd tamam mı derviş...
--Gurbet gözüktü sana.. g-r-b bak kökü garib ile iştikaklı..
--Garib ne hace bilir misin?? Kendi vatanında dahi yabancılık çeken..
--Neden gideriz yaban ellere bilir misin arayışımız sürdüğünden..
--Neyi ararız bilir misin hayır derviş kendimizi değil O nu ararız
--Haydi bakalım git derviş kulaklarını tıkaman gereken yerde duyma gözünü kapaman gerektiği yerde görme... her şeyin O ndan geldiğini bil ve hyıflanarak asla isyana gitme tamam mı derviş. derviş topraktan geldik toprak olacağız şeytanın tabiatı ateş gibi hiddetle sinirle ve ateşin tabiatı ivedilikle hareket etme emi derviş şöyle tabiatına şayan ol ağır ol itminanı koru emi derviş tevekkülün nimetindir kaybetmeyesin emi derviş..

***

İslambol...
Dünyanın en güzel şehri
"Seni feth eden sultan ne güzel sultan seni feth eden ordu ne güzel ordu" değil mi İslambol...
Seni sevmeme izin verdiğin için teşekkür ederim
Kadının köyü..
Uzuncadır görüşememişiz senle bir indim minübüsen ki ayaklarımın altına serilmişsin betondan halılarınla..
Saygı sevgi bizden efendim esas siz hoş geldiniz gönül harabemize ki imar ettiniz..
Modern sahafımıza giriyoruz eyvallah anne yardımların için yönlendiriyor satış görevlimize bizi..

-Tasavvuf terimleri sözlüğü arıyorum
--Ne dediniz tavassuv
-Yok hayır tasavvuf

-Ben yazayım bi saniye..

Kaybolurum derinliklerinde sokaklarının
sahaf sahaf sahaf var her ara sokağında bu ne büyük nimet elhamdülillah..
Ben senin ara sokaklarında kaybolurken
hayallerinin derinliklerinde kaybolan Raci'nin 58 basımı çıkıyor karşıma şeref verdiniz derviş buyurunuz heybeme seferimiz var bayezid'e yolumuz..
Çıkıyorum nefeslenmek amacım zira 18 basım ilk matbulardan bir ilk mutasavvıflar görüyorum ki 500 milyon değeri sıkıca bastırıyorum kalbime doğru kokluyorum ki içime dolsun...
Çıkıyorum ki soluklanabileyim..
Yolumuz bir kitabevine çıkıyor ki yeni açılmış

-Tasavvufi eserleriniz nerede acaba diyor derviş
--Müzik değil mi o diye bir cevap geliyor ki
derviş şimdi ağlayacak
--Ardındansa tasavvuf mu okuyosunuz..
-Hayır öle bir bölüm yok bu bir düşünüş sistemi diyebiliriz, musikisi var edebiyatı var
--Aa evet ben musikisi ile karıştırdım..
Evet.. dervişin ileriye dönük hoş planlarından biridir sahaflık..
Nasıl bir sahaf olmaması gerektiğine dair hoş bir örnek çıkıyor karşısına
Mevlam görelim neyler neylerse güzel eyler..
İlerliyoruz 2 katlı bir bina ve bir çok sahaf dükkanı
derviş künc-i gencine doğru ilerlemekte dudaklarında neşeli melodiler..
-Siz bana divan edebiyatı ile ilgili bölümünüzü gösterin ben bakayım
--Var işte orda bak divan mivan bişeyler diyo bak artık..
derviş acı bir gülüşle çıkar dükkandan.. biraz bekledikten sonra..

Ey Rumeli seni benden ayıran bu maviliklerdir ki kavuşamasınlar onlarda yarlarına
Beyaz atlı prenslerin mukabili beyaz vaporlar bu iki akayı birleştiriyor şimdi sevgililer vapor; sevilenler rumeli toprakları; deniz ağyar; kadımızın köyü de muhit-i aşk..
Karşımızda Eminönü Yeni Cami.. Sana ne zaman beksam yeniden aşık oluyorum zaten ben.. Alınan derin bir nefes.. Ve güzelliğini kemale erdiren bitmiş restorasyon çalışmasını görmek ve ağızdan dökülen kelimeler

-Buraya taşınıcam ben..

İlerliyoruz ayaklarımın altına betonlardan halılar seren güzel ve nazik sevgilinin yollarında
Ben de seni seviyorum seferim sana seferiyim yolunda dünyanın en güzel şehri, sen ki Kur'an-ı Kerim'de fethi ile ilgili "en güzel" ibaresine mazharsın "en güzel"sin nezdimde

Kayboluyorum güzelliğin karşısında hayrete düşmekten görüyor musun şu bana ettiğine İslambol.. Aşk olsun... Olsun ya Hu..
Buluyorum da yolumu nihayetinde yoruyorsun beni pek.. Kalbim küçük ben küçüğüm İslambol sen ki o kadar büyüksün ki.. Bir çarşı ki evveline nice ceddim ayak izlerini bırakmış bugününe bırakma çabasındaki bu fakir ise ahirine senden daha çok sevemediği hazin bir aşk öyküsü kahramanı veçhile bir torun veremeyecek sana.. Belki ahirine değil ahiretine kavuşur ne dersin.. Keselim bu bahsi İslambol ben seni sıkmaya değil senle yoluma varmaya geldim halbuki.. Unutuyoruz her ne kadar kahraman senin içindeyse de her ne kadar ona mahalleler yakın lakin dünyalar uzaksam da.. Unutuyoruz yollarımızın dört hazin sene kesiştiği ve seri bir dönemecçle muhtemelen ayrılacağı zat-ı muhterem nam-ı diğer Kutsi Efendi'yi. Ne diyorduk görüyor musun aşklarımız çarpıştı gönlümüzde yolumuzu afalladık... De gidinin sahafları ne de mübarek yersiniz yanınızda ulu çınarlar yanınızda mübarek mekanlar Darü'l Fünun ve Bayezid Camii selam olsun sizlere en güzelinden, dünyanın en güzel şehrinin en güzel mekanı ile nasiblenmiş bahtı şenler..

<..... ki bunların hepsi cennete gidecektir..>
şeklinde bir konuşma üzre derviş içeri girer sahaftan ve

-Hii eski kitaplar Allahım cennete düştüm galiba bunların hepsi osmanlıca mı?
--Hayır fransızca
-Osmanlıca eserleriniz var mı?
--Takdir edersiniz ki şu zamanda onların düzenlenmiş matbuları var
-Ve diyorsunuz ki bunlar bir öğrenci için uygun değil öyle mi..
--Hayır onu da demek istemedim ama...
-Divan edebiyatı ve tasavvufla ilgili kitaplarınız nerede acaba?
--Bizde bakın.. din ikinci planda gelir anlıyor musunuz.. o tür kitaplarımız yok daha çok fransızca ağırlıklı çalışıyoruz
-Anlıyorum HAYIRLI İŞLER !!

...

Evet genelleme yapma derviş eh be derviş öğrenirsin inşaallah bir gün artık büyüyemedin daha...
Derviş bir derviş arkadaşı ile buluşur sahaflarda kayboluşlar ve bayezid'e yüz sürüşler neticesinde
Seyrin amaçlarından biri
diğer dervişlerle görüşmek..
Huu.. derviş eyvallah es-Selam...
Hu..
Can-ı ihvan Gül-i Sim Hanımefendilerle seyrimiz ve sohbetimiz vuku' buluyor..

Saatler ilerle bir daha yüz sürülür bayezid'e
Bir daha beyaz boyalı vapora binilir
Bir daha kadının köyüne düşer yol her gidişin dönüşü var elbet..
Bir daha varılır konak menziline...
Gece geçer
Derviş sorularının işaretlerini gözlerinden akıtarak geçer..
gün geçer
Derviş evine döner
Bir sefer de böyle biter..
mi..
Hiç seferler biter mi
2 kapılı bir handa gitmiyor muyuz gündüz gece..

Derviş geçmişini bilmeyen geleceğini de bilmez diye öğrenir büyüklerinden Göçenlerin ruhları şad ola, kalanların canları huzur bula.. tarihte yürür iki güzel adamla ki bir tanesi ile her cuma yürürler, onla sefer arkadaşıdırlar..
Muhbbetimiz biter de bir ney tevafuk olur karakutumuzda
arkamızda müthiş gürültülerle oturan genç kafilesinden bir ses işitilir

--Ne dinliyo bu ya tasavvufa mı erecek

O kadar korkakça ve adice bir söylemdir ki derviş o yana bakınca bir gözle temas edemez, gözgöze gelecek iki mert arar da bulamaz
Yaşamlarına dahil ettikleri o kadar aleleaceledir ki bu kafilenin o kadar bizden değildir ki..

Sevmiyorsan say
ama evvelinde ne olduğunu düşün
Türksün
Müslümansın
bu nimetleri görmüyorsun
yabancılaşıyorsun
ne kültürüne
ne dinine
yakınlık duyuyor
yakınlık kuruyorsun
ne de saygılı oluyorsun

fast food kültürü ile beslenerek her yerde fast food arar olduk sanıyorum
rezil, çökük ahlaklı, kokmuş şarkıs sözleri ile bir sahneye çıkıp oynamak
bir çok insanın içinde bağıra bağıra rahatsızlık vermek
herkesi kendi merkezimiz etrafında dönüyor zannetmek hastalığından başka bir şey değil onların varlığı ve rahatsız olabilecekelri ve bir hayatları olduğu ve buna saygı duymak gerektiği bilinci dışında diye düşünüyorum
Her musiki ruhun gıdası değildir elbet, fast foof damarlarını tıkar ölüme görütüt içindeki doymuş yağlarla.. Davul-zurna-saz 3lüsü...

Derviş o yana bakmasa mıydın bile acaba..

E be derviş sorularının işaretleri
Yazı yazmamızı sağlayan işaretlere önüşsün de bir iki kelamın olsun kalemine okutabilecek bari
haydi..

Bir seyahat-name'nin de sonuna geldik ve's-Selam...
Denilecek çok da dermanı kalmadı dervişin..
Hu.. olsun
Geceniz Nur olsun
Eyvallah

"."
MiM

<<>>